Meme kanseri, memelerde gelişen kötü huylu bir tümörün neden olduğu kanser türüdür. Kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerinden biridir, ancak erkeklerde de nadir de olsa görülebilir.
Meme kanseri genellikle meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz büyümesi ve çoğalması sonucu oluşur. Meme kanseri birçok farklı türü içerir ve histopatolojik özelliklere göre sınıflandırılabilir. En sık görülen tür, duktal karsinom olarak adlandırılan, memelerin süt üreten kanallarında başlayan bir türdür. Lobüler karsinom ise meme bezlerinin lobüllerinde başlar. Meme kanseri genellikle bir nodül veya kitle olarak hissedilen ilk belirtilerle fark edilir, ancak aynı zamanda meme derisinde, meme başında veya meme çevresinde de değişikliklere neden olabilir.
Meme kanseri, birçok farklı türü içeren heterojen bir kanser grubudur. Meme kanserinin türleri genellikle histopatolojik özelliklere ve hücrelerin kökenine göre sınıflandırılır. İşte meme kanserinin toplumda görülen en yaygın türleri:
Duktal Karsinom: En sık görülen meme kanseri türüdür ve meme kanallarında başlar. Duktal karsinom in situ (DCIS) hücreler, kanal duvarlarında sınırlıdır ve invaziv duktal karsinomda (IDC) hücreler çevre dokulara yayılabilir.
Lobüler Karsinom: Meme bezlerinin lobüllerinde başlayan bu tür, invaziv lobüler karsinom ve lobüler karsinom in situ (LCIS) olarak iki ana kategoriye ayrılır. LCIS genellikle kanser öncesi bir durumdur, ancak invaziv lobüler karsinom daha agresif bir türdür.
Inflammatory Breast Cancer (IBC): Bu tür, genellikle meme derisinde kızarıklık, şişme ve sıcaklık artışı gibi semptomlara neden olan nadir bir formudur. IBC, diğer türlerden daha hızlı yayılabilir.
Triple-Negatif Meme Kanseri: Bu tür, östrojen reseptörü (ER), progesteron reseptörü (PR) ve HER2 (insan epidermal büyüme faktörü reseptörü 2) negatif olan meme kanseri türünü ifade eder. Bu kanser türü, hormonal ve hedefe yönelik tedavilere tepki vermeyebilir.
HER2 Pozitif Meme Kanseri: HER2 genindeki aşırı aktiviteye sahip olan bu tür, hücre büyümesini uyarabilir. Bu durum, HER2 pozitif meme kanserinin özel bir tedavi yaklaşımı gerektirebileceği anlamına gelir.
Meme kanserinin ortaya çıkmasına neden olan faktörler karmaşık ve çeşitlidir. Genetik, hormonal, çevresel ve yaşam tarzına dair pek çok etken, bu kanser türünün gelişiminde rol oynayabilir. Genetik faktörler, meme kanseri riski ile yakından ilişkilidir. Özellikle BRCA1 ve BRCA2 gibi genlerdeki mutasyonlar, bireylerin bu kanser türüne yakalanma olasılığını artırabilir. Aynı zamanda, ailede meme veya over kanseri öyküsü bulunan kişilerde genetik testler önerilebilir.
Hormonal dengesizlikler de meme kanseri gelişimini etkileyen bir faktördür. Erken adet görmeye başlama, geç menopoza girme, doğum yapmamış olma, hormon içeren ilaçlar kullanma gibi durumlar hormonal değişikliklere ve buna bağlı olarak meme kanseri riskinde artışa neden olabilir.
Öte yandan yaş, meme kanseri riskini artıran bir diğer önemli faktördür. Özellikle 50 yaşın üzerindeki kadınlar, genç yaşlara kıyasla daha yüksek bir risk altındadır. Ancak genç yaşlarda da meme kanseri görülebilir. Kadınlar, erkeklere kıyasla daha yüksek oranda meme kanseri riski altındadır. Daha önce meme kanseri geçiren bireyler, tekrar etme riski taşırlar. Bu nedenle, tedavi sonrası düzenli takip ve kontrol önemlidir.
Bunların yanında göğüs bölgesine uygulanan radyoterapi, özellikle genç yaşlarda yapıldığında meme kanseri riskini artırabilir. Obezite ve düzenli egzersiz yapmamak da meme kanseri riskini etkileyen faktörler arasındadır. Kimyasal maddelere, hormon içeren ürünlere veya çevresel kirleticilere maruz kalmak da meme kanseri riskini artırabilir, ancak bu konudaki araştırmalar henüz net bir sonuca ulaşmamıştır.
Cerrahi müdahale gerektiren vakalarda meme kanseri ameliyatları, hastalığın evresine, türüne ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişiklik gösterebilen çeşitli yöntemleri içermektedir. Genellikle ameliyat tipi, tümörün boyutu, yayılımı ve lenf düğümlerine olan etkisi dikkate alınarak belirlenir. Lumpektomi, meme kanseri olan bireylerde tümör ve etrafındaki küçük bir doku parçasının çıkarılmasını içeren bir cerrahi işlemdir. Bu işlem, meme dokusunun bir kısmını koruyarak sadece tümör alanını hedefler. Lumpektomi genellikle küçük tümörlerin ve erken evre meme kanserlerinin tedavisinde tercih edilir.
Mastektomi, meme kanseri tedavisinde memenin tamamının çıkarılmasını içeren bir cerrahi prosedürdür. Bu işlemde, meme dokusu, areola ve bazen cilt de alınabilir. Mastektomi genellikle büyük tümörler, çoklu tümörler veya meme koruyucu cerrahi mümkün değilse uygulanır. Sentinel lenf düğümü biyopsisi prosedüründe, tümörün lenf düğümlerine olan yayılımını belirlemek için özel bir radyoaktif madde veya boya kullanılarak lenf düğümü belirlenir. Bu lenf düğümü, kanser hücrelerinin ilk olarak yayıldığı düğümü temsil eder. Bu işlem, lenf düğümlerinin çıkarılması anlamına gelmeyebilir.
Eğer sentinel lenf düğümü biyopsisinde kanser hücreleri bulunursa veya risk yüksekse, daha fazla lenf düğümü alınması gerekebilir. Bu prosedür, tümörün yayılımını belirlemek ve kanser hücrelerini uzaklaştırmak amacıyla lenf düğümlerinin çıkarılmasını içerir. Mastektomi sonrasında meme rekonstrüksiyonu, meme görünümünü geri kazanmak amacıyla yapılabilir. Bu, implant kullanımı veya hastanın kendi dokularının kullanılması gibi çeşitli teknikleri içerebilir. Rekonstrüktif cerrahi genellikle ayrı bir aşama olarak planlanabilir. Ayrıntılı bilgi için Medwide’a ulaşabilirsiniz.
En çok merak ettiğiniz konular hakkında pratik bilgiler edinin. Güzellik ve sağlık yolculuğunuzda bilinçli kararlar verebilmeniz için ihtiyacınız olan her şey, A'dan Z'ye tüm detaylarıyla burada.
Evet, meme kanseri ciddi bir hastalıktır ve tedavi edilmediğinde veya geç tanı konulduğunda hayati risk taşıyabilir. Ancak erken teşhis ve etkili tedavi ile birçok hasta tamamen iyileşebilir.
Meme kanseri genellikle ilk olarak meme dokusunda başlar. Ancak ilerleyen evrelerde, kanser hücreleri lenf düğümlerine veya daha uzak organlara sıçrayabilir. Bu duruma metastaz denir. Meme kanserinde en sık görülen metastaz bölgeleri kemikler, karaciğer, akciğerler ve beyindir.
Meme kanseri tedavi edilmediğinde, hastanın yaşam süresi önemli ölçüde azalabilir. Ancak bu durum birçok faktöre bağlıdır, örneğin kanserin türü, evresi, hastanın genel sağlık durumu ve tedaviye yanıt gibi faktörler etkili olabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile birçok hasta başarılı bir şekilde iyileşebilir, ancak her hasta farklıdır ve prognoz kişiseldir.
Medwide, hasta ve yakınlarının havalimanı transferlerini özenle ve özel olarak düzenler, onların konforunu sağlar.
Medwide'ın VIP transfer hizmeti, hasta yolculara kişisel ve ayrıcalıklı bir seyahat deneyimi sunarak özel bir hizmet sunar.
Medwide, hasta ve yakınlarını lüks araçlarla konforlu ve rahat bir şekilde taşır, seyahatlerini keyifli hale getirir.
Medwide, hastalara kaliteli sağlık hizmetlerini uygun fiyatlarla sunar, maliyetlerin şeffaf ve adil olduğundan emin olur.
Medwide, hasta bekleme sürelerini kısaltarak hızlı tedaviler sunar, uzman doktorlarımız hastalarımızın ihtiyaçlarına hızlıca cevap verir.